Ben Asureyi çok severim. Bu mubarek aya girmisken de, butun sevgimle, butun iyi dileklerimle ve dualarimla, yaptim ve dagittim asuremizi. Rabbim bu guzel ayin bereketini hepimizin evlerine yagdirsin insallah. Hepimizin dualari ve asureleri kabul olsun. Sevgilerimle…
Este la comida, es postre. Se llama Asure.
Asure, tiene una historia asi; Profeta Noé ha querido hacer una comida en barco. Pero no tenían muchas material. Por eso, en barco, que si hay, a todo ha puesto a cacerola y ha cocinado a Asure. Todos los musulmanes, cocinan. Pero, algún países con salado, algún países con dulce. Nosotros, cocinamos con dulce.
Para nosotros simbolizar abundancia, la fertilidad, la suerte. Este mes y Asure, para los musulmanes importante. Por eso, yo también he hecho. Estos fotos las mias.
Bu arada konu ile ilgili olarak asagidaki bilgileride paylasmak istiyorum sizlerle:
Muharrem ayı, Kur’ân-ı kerîmde kıymet verilen dört aydan biridir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Aşure Günü zerre kadar sadaka veren kimseye, Allahü teâlâ Uhud dağı kadar sevap verir.” [Şir’a]
“Allahü teâlâ, Aşure Günü’nü üstün kılmıştır.
Allahü teâlâ, gökleri, yeri, dağları, denizleri, yıldızları, Arş’ı ve melekleri, Âdem aleyhisselâmı Aşure Günü yarattı. İbrahim aleyhisselâmın dünyaya gelişi ve Nemrud’un ateşinden kurtuluşu Aşure Günü oldu. Ibrahim aleyhisselâma, oğlunun yerine kesmek için, büyük koç bugün ihsan edildi.” [Taberanî]
Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır.
Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:
1. Allah, Hz. Musa’ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem’in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud’un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim’in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakub’un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf’un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.(2)
Hz. Âişe’nın belirttiğine göre, Kabe’nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi.
Aşure’nin hikâyesi
Herkes aşurenin varoluş hikâyesinin Hz. Nuh tufanı ile başladığını bilmektedir. Hz. Nuh, Hz. İdris peygamberden sonra kavmine gönderilen peygamberden biridir. Aşurenin hikâyesi ise şu kıssaya dayanmaktadır:
Oğulları olan, Sam, Ham ve Yasef kendisine iman etmelerine karşın Kenan ve kavminden pek çok kimse ona inanıp iman etmez. 1000 seneden fazla Allah’ın emirlerini kavmine tebliğ etmesine karşın ne yazık ki çok zulme uğrar ve onların alaylarına maruz kalır. Sonunda kavmini Allah’a şikâyet eder.
Allah, Hz. Nuh’a çok büyük bir gemi yapmasını emreder. Ve ona yardım etmesi için Cebrail (as) kendisine yardımcı gönderir.
Hz. Nuh emre itaat ederek büyük bir gemi yapar ve kendisine iman eden ne kadar mümin varsa onları gemiye bindirir. Her cinsten birer çift hayvanı da yanlarına alır. Ve Allah sonunda büyük tufanı koparttır. Gökten yağan yağmurlar ve yerden fışkıran sular bütün yeryüzünü kaplar. Ten nur’un kaynaması ile gemi hareket eder. Sadece gemiye binen müminler kurtulur.
Gemi aylarca suda kalır. Bu zaman zarfında yanlarına aldıkları yiyecekler tükenmeye başlar. Geriye kalan yiyecekleri bir kazanda toplayarak bir çorba pişirmeye başlarlar. O zamanda yapılmış çorbaya bugün Aşure diyoruz. Kaynak : http://dinihaberler.com.tr